16 Ağustos 2016 Salı

SIRBİSTAN-BELGRAD ne yenir?

Bayram için yurtdışına gitmek istiyorduk kardeşim ile. Nereye gidelim diye araştırırken en uygun ülkenin Sırbistan olduğunu gördüm. Hem vize istenmediğini, hem çok yakın olduğunu hem de çok ucuz olduğunu okudum. bu sebeple de bayram için nisan gibi biletleri almış olduk. Bayram için gidince biletler nispeten pahalıydı ama diğer dönemlerde çok ucuza bilet bulabileceğinizi biliyorum.

Bayram döneminde maalesef ki çoğu müze kapalıydı (Nikola Tesla'da buna dahil=/). Bu nedenle de şimdi anlatacaklarım daha çok Belgrad'da nerede ne yenir üzerine olacak. Biz 3 gün kaldık Belgrad'da. Bu da kesinlikle burası için yeterli bir süre. Hatta haftasonu bile atlanıp gidilebilinir.

Biz merkeze yakın çok uygun fiyatlı bir daire kiralamıştık. oraya yerleştikten sonra neredeyse her blogun tavsiye ettiği bir yere gittik akşam yemeği için. Druga Piazza çok nezih bir yerdi. Pizzaları porsiyon olarak çok büyük geldi. Çok yiyen birisi değilseniz 2 kişi 1 tane sipariş edin. Ben ve kardeşm klasik pizza istedik. Diğer arkadaşımız patlıcanlı pizza denedi. o çok beğendi ama benim damak tadıma fazla uymadı açıkçası. Bu arada gittiğiniz yerlerde mutlaka İngilizce Menü isteyin. Neredeyse her yerde var. Fiyatları 20 TL civarıydı. Ayrıca çalışanlar çok sıcakkanlıydı. Beton Hala bölgesinde bulunuyor. Üç pizza 3 kola 2810 dinar tuttu. Bu da 75 TL ediyor. Bulunduğu yere ve ortama göre fiyat çok çok iyi.

Belgrad ne yenir?- Druga Piazza -


Eve dönüş yolundaki güzel binalar.



Ertesi gün sabah ise yine çokça tavsiye edilen Smokvica'ya gittik kahvaltı için. Ben buradan çok memnun kaldım. Hatta diğer günlerde kahvaltıya buraya mı gelsek diye de düşünmedik değil.Hem ortam çok güzeldi hem de kahvaltısı bize çok uygundu. 2 tür kahvaltı vardı. Ben ve kardeşim birini diğer arkadaşımız ise diğer kahvaltıyı sipariş etti. Bize omlet ve yanında salata tarzı birşey geldi. Ayrıca çeşitli ekmekler ve fotoğrafta görülmeyen 2 çeşit de reçel vardı.

Belgrad 'da ne yenir?- Smokvica- Belgrad kahvaltı

Arkadaşa ise böyle patlıcan ve humusun olduğu bir tabak geldi. Kahvaltının yanında da çaylarımızı istedik. Çayların yanında bal ve limon mutlaka oluyor.



Kahvaltının ardından Kalemegdan'a çıktık. Dönüşte de öğle yemeği için yol üzerindeki Boutique'e uğradık. Kalemegdan'da burayı sorduğumuz biri orası çok pahalı gerek yok dedi. Yani gittiğimiz yerler oranın en pahalı yerleri ama buraya göre gayet ortalama. Burada da makarna, limonata ve adını hatırlayamadığım şu ekmeklerden istedik. Çok lezzetliydi.






Buranın çok az ilerisinde ise adını çokça okuduğum Icebox vardı. Burada yoğurt ve dondurma var. Yazıldığı gibi mükemmel de değildi bence ama yinede uğrayın.



Akşam yemeği için ise tercihimiz Questionmark restaurant oldu. Ama dikkat edin hiçbir yerinde Questionmark yazmıyor. Sadece kapısında ? var. evet sadece "?". Buna dikkat edin çünkü biz kaç kez önünden gidip geldik=) Kardeşim birşey yemedi. Ben Karadordeva Pileti ve kola istedim. İçinde değişik bir sos olan tavuk yanında salata, patates ve sos. Ben bayıldım hatta yazarken de canım istedi. Arkadaş ise cevapcici ve bira istedi. Bir çeşit köfte. Ortaya onların meşhur salatası sopska salata istedik. Yanında da 2 ekmek aldık ama fotoğraflarını çekmemişim. Ekmeklerin boyutunu sorduk küçük dedi ama kocaman 2 ekmek geldi. Bilseydik 1 tane isterdik. Bunlarda toplam 70 TL tuttu.






Yemekten sonra Koffein'e geçtik. Makaronlar gerçekten lezzetliydi ama kahveler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hatta kardeşim sıcak çikolata istedi ama resmen puding gibi birşey geldi=)




Ertesi sabah ise diğer bir favori mekanım Red Bread' e gittik. Buraya mutlaka ama mutlaka uğrayın. 3 sandviç , 3 portakal suyu 1 tane muzlu pancake aldık. Toplamda 30 TL civarı tuttu. Lezzetler şahaneydi.







Daha sonra ise çok tatlı bir yere gittik. Mamma's Biscuit House. Pastalar çok ağırdı ama ortaya aldığımız minikler güzeldi. Buraya da 45 TL ödemişiz. 3 pasta, 3 kola, ortaya da küçük pastalar. Bence gayet uygun bir fiyat.





O akşam ise yemeği Meksika Restaurantı olan Ciudad Zapata'da yedik. Herkes çok övüyordu ama ben hiç sevmedim. Belki siz seversiniz. 1 kola, 1 bira,tacos, chedar dip,2 nachos, su, BBQ sos toplam 55 TL.Tacos çok fazla geldi.




Sonraki sabah ise kahvaltı adresimiz Cafe Moskva oldu. Burası Otel Moskva' nın kafesi. Tavuklu sandviç ve ice tea istedik. zaten kahvaltı anlayışları tavuklu sandviç. Ama ben çok beğendim, enfesti.


Buradan taksi ile Zemun bölgesine gittik. Tam hatırlamıyorum ama fazla birşey tutmadı taksi. Otobüs ile falan uğraşmayın. Dönüşte de Usche AVM ye uğradık. Zamanınız varsa gidin yoksa hiç gerek yok. Zemun da ise restaurant haline getirilmiş bu yerde oturduk.




Buradan dönüşte meydana gittik. Boutique'de pasta yedik. Ben fazla sevmedim tatlarını ama siz yinede deneyin.


Havaalanında da merkezde bir türlü yiyemediğimiz Moritz Eis dondurmalarından yedik. Tadı gerçekten iyiydi.




17 Ekim 2014 Cuma

RUSYA- ST PETERSBURG GEZİSİ - I

      Uzun bir aradan sonra nihayet bloguma geri dönebildim. Bundan sonra da böyle devam edeceğimi düşünüyorum çünkü düzenimi yavaş yavaş oturtmaya başladım. Ev için Turkcell Vınn aldım daha önce internetim yoktu. Neyse asıl konumuza dönelim. 1 ay kadar önce kongre dolayısıyla St Petersburg'a gittim. Gezmek için çok fazla vaktim olmadı ama belli birkaç yeri görme fırsatım oldu. 
     En başından ayrıntılı şekilde anlatmaya çalışacağım. Gitmek isteyenler için belki bir faydam dokunur. 

     Kongre dolayısıyla gittiğim için uçak paramı okul karşıladı. Bunun için de fazla pahalıya almamam gerekiyordu. Kongreden 1 hafta önce aldığım için yeterince pahalı olacaktı zaten. Moskova üzerinden aktarmalı bilet daha uyguna geliyordu biz de öyle yaptık. Gidiş-dönüş kişi başı 1.684 TL ye geldi. 3-4 ay önceden 600-800'e alan vardı. Bu arada firma, kaldığımız şehirden StPetersburg'a kadar THY idi (güya!).  Ankara' ya indik. Moskova uçağı için 4 saat beklememiz gerekiyordu. 4 saat geçti uçağa bindik 20 dk gitmiştik ki sorun olduğunu geri dönmemiz gerektiğini anons ettiler. geri döndük ve 3,5-4 saat öylece bekledik. Tabi bu arada haklı olarak sonraki uçağı kaçırdıkları için sinirlenenler oldu. Bekleme süresince zorla da olsa dürüm ve içecek servisi yaptılar ama sorun neydi ne oldu hiçbir bilgi vermediler. Uçağımız tamir edilemediği için (demek ki sorun büyüktü) başka bir uçağa bindik ve yaklaşık 3 saat sonra Moskova Vnukovo Havalimanı'na indik. Biz diğer uçağı beklerken Moskova'yı da gezeriz diye düşünmüştük ama uçak geç kalınca tabi gezemedik. 


Ankara Moskova arası verilen menü çok lezzetliydi.


    Bavullarımızı teslim ederken bize bavullarımızı St Petersburg'dan alacağımız söylenmişti. Karşılaştığımız Türk yolcular yine de kontrol etmemiz gerektiğini söylediler ki zaten bakacaktık. İyi ki bakmışız yoksa bavullarımız orada kalacaktı. Güya Moskova- StPetersburg arası da THY ile gidecektik ama olmadı. Çünkü THY Rusya içinde UTAIR ile anlaşmış. Bu durum da birkaç yolcuyu sinirlendirdi. Bavullarımız aldık ve StPetersburg uçağı için check-in yapmak için THY contuar (burada ne desem bilemedim) ını aradık. THY'de kimse yoktu bir süre bekledik neyse bir kadın geldi. Biz Türk görevli olur diye bekliyorduk ama THY görevlisi ne Türkçe ne de İngilizce biliyordu (Rusya'ya hoşgeldiniz!).  Zar zor anlaştıktan sonra bavullarımızı verdik ve uçağımızı beklemeye başladık. O kadar çok bekledik ki bu arada ki beklemede neler yaptık inanın şu an hiç aklıma gelmiyor=). En sonunda bu uçağa da binip gece 1 gibi StPetersburg'a inebildik. Konaklayacağımız (ileride bunun detaylarını da yazacağım) yere giriş öğlen 2'ydi ama ben onu 10'a çekebilmiştim. Sabaha kadar havalimanında kalmak zorunda kaldık. Gelirken Rus Rublesi alalım diye düşünmüştük ama EUR alın oradan değiştirirsiniz demişlerdi biz de öyle yaptık. Ben 250 EUR almıştım yanıma nakit olarak. 100 EUR havalimanında bozdurdum. Bu da yaklaşık 5000 Ruble yaptı. 
Böyle bir anda kestim ama ilk bölüm baya yazı ile doldu. İlk bölüm bu kadar olsun=)


İyi Gezmeler!

9 Ağustos 2014 Cumartesi

1KÜÇÜK İSTANBUL GEZİSİ (PINKBERRY-DR-HELLO KITY WORLD-UZAK IŞIKLAR-ÇİLEK SOKAK)

Edirne'de 1 gün kaldıktan sonra İstanbul'a geçtik. Ailemizin küçük bir bölümü ile buluştuk Bu sefer Ataşehir Öğretmenevi'nde kaldık.

Gittiğimiz günün akşamı Üsküdar sahiline gittik ama o nasıl bir kalabalıktı. Bütün İstanbul oradaydı neredeyse. Biraz yürüdükten sonra küçük bir çay bahçesinde oturduk.

Galata Kulesi'ni uzaktan da olsa çektim yine=)




İstanbul'da gezmediğimiz pek yer kalmadığı ve hava da çok sıcak olduğu için yakın ve serin yerlere gitmeyi tercih ettik. Sabah kardeşimle birlikte Palladium AVM'ye gittik. Yürüyerek yaklaşık 15 dk sürüyor. Çok erken gitmişiz yarım saat açılmasını bekledik. Birçok mağaza vardı ama ben en çok Pinkberry olmasına sevindim. Herkesten çok duyup beklentimi yüksek tuttuğum için mi bilemedim ben abartıldığı kadar beğenmedim. Dondurulmuş yoğurt içine istediğiniz malzemeleri ekliyorlar.


Ben orjinal Pinkberry içine kivi çilek ve çikolata koydurdum. Küçük boy 10 tl oldu. Çikolata almazsanız 9, sade alırsanız 7 TL. (çok emin de değilim). 
Ardından D&R'a girdik (Eskişehir'de yokmuş gibi). İyi ki girmişim çünkü bu ayraçları orada görmemiştim 



Bu Santoro's ürünleri ne kadar güzelmiş burada ki DR'da yok bunlar.
Buradan da yakın olduğunu öğrendiğim Hello Kity World'e gitmeyi istiyordum. Nereden çıksak daha az yürürüz diye düşünürken arka kapıdan bir çıktık ki tam karşımızda=)

Her girenin yanında bir çocuk vardı, ben de çocuk ruhluyum ne olmuş yani olamaz mı=)


Şu güzelliklere nasıl karşı koyabilir ki insan? Hello Kity hayranı falan olmamama rağmen ben bile bu yaşımda kendimi kaybettim çocuklar ne yapmasın. 


İçerde şahane şeyler var ama fiyatlar çok pahalı. Bu yüzden alacak bir şey bulamadım. Hello Kity hayranı olsaydım fiyatına bakmaz alacak bir şeyler bulurdum kesin.

Lavaboyu bile çektim.


Buradan otobüsle Kadıköy' gittik. İlk iş Çilek Sokak'a gittik. Alınabilecek şeyler vardı gerçekten. Ben midi etek ve bu kimono tarzı şeyi aldım. İkisi 45 Tl idi. Eteği severek giyiyorum.


Ardından Uzak Işıklar'a gittik. İçerisi kalabalıktı yine. Bunları alıp çıktım hemen. Fiyatlar inanılmaz uygun.


Kolye ve bilekliklerin teki 3,5 TL idi mesela.


Daha sonra Kadıköy'den otobüse binerek Öğretmenevi'ne geri gittik. Kısa ama güzel bir gezi oldu. Daha önce görmediğim yerleri görmüş oldum böylece.

İyi Gezmeler!